Gördüğünüz gibi hepsinde bir DVB ifadesi var. Bu Digital Video Broadcasting-Sayısal Video Yayını- kelimelerinin ilk harflerinden oluşmuş bir kısaltmadır. Yani hepsinin ortak özelliği yayının sayısal olarak alıcıya gönderilmesidir. Peki nedir son dönemde artan bu sayısal yayın popüleritesi? Malum eskiden yayınlarımız analogdu, TV' mizin ekranından hava şartları biraz bozuldunmu karlanma eksik olmazdı. Sinyale binen gürültüyü direkt ekranımızda görürdük. Analog yayından farklı olarak sayısal yayında sinyal kaba tabirle 0 ve 1' ler halinde alıcıya ulaşır. Alıcı ünite bu 0 ve 1' leri sinyal üzerine ortamdan gürültü binse bile sorunsuz algılayabilir. Bu da çevre koşullarına hassasiyeti azaltır. Ayrıca sayısal sinyaller üzerinde görüntüyü iyileştirme adına birtakım işlemler yapmak çok daha kolaydır.
Gelelim S, T ve C kısaltmalarına. S-Satellite (Uydu), T-Terrestrial (Karasal) ve C-Cable (Kablo) kelimelerinin ilk harfleridir. Yani bu kısaltma sayısal yayının hangi kaynaktan ve yoldan geçerek size geldiğini gösterir. Bunlar arasında size en bildik gelen tabii ki DVB-S olacaktır. Çünkü dijital uydu alıcısı aldığımız tüm cihazların üzerinde bu ifade yeralmaktadır. Yani kaynak uydulardır ve sinyal hava yoluyla alıcısına ulaşır. C kelimesi sayısal kablolu yayını ifade etmektedir. Sayısal yayın kablolu TV için çekilen hatlar üzerinden size ulaşmaktadır. Son dönemde adını çok duyar olduğunuz karasal sayısal yayını ise T kısaltmasıyla ifade edilmektedir. Yani eskiden alışık olduğumuz vericilerle yayın bölgesel olarak gönderilmektedir. Doğal olarak yayın eskiden farklı olarak sayısal olarak iletilmektedir. Karasal sayısal yayınların güzelliği çanak antene ihtiyaç duymamaları ve hareket halindeyken bile yayının kesintisiz alınabilmesidir. Uydu alıcıları gibi devasa çanak antenlere gereksinim yoktur, basit bir antenle karasal uydu yayınını kolayca almak mümkündür. Yani aracınızda giderken bile basit bir anten ve uygun bir alıcı ile sayısal karasal yayını izlemeniz teknolojik olarak mümkün olacaktır. Tıpki eski günlerde olduğu gibi. Buradan görüldüğü gibi sayısal yayınların büyük kitlelere düşük maliyette ulaşmasında en büyük rolü sayısal karasal yayınlar üstlenecektir. Şu an Türkiye' de başta TRT kanalları olmak üzere toplam 5 kanal sayısal karasal yayın denemeleri yapmaktadır.2010- 2015 yılları arasında tüm yurt çapında geçiş öngörülmektedir.
Peki sayısal karasal yayınlar uyduların yerini mi alacak? Kesinlikle hayır. Şu an dünya çevresinde yüzlerce uydu var ve bunların pekçoğu yayıncılık amacıyla kullanılıyor. Bunlardan dünyaya şifreli veya şifresiz binlerce dijital yayın gönderiliyor. Bugün standart bir uydu alıcısı ve iki uygun çanak antenle binlerce kanalı izlemek içten bile değil. Dolayısıyla sayısal uydu yayınları zenginlik ve içerikte her zaman rakipsiz olacaktır. Kablolu TV' de olduğu gibi gerek DVB-C veya DVB-T' de kaynak size ne gönderirse siz de ancak onu izleyebilirsiniz. Ne bir eksik ne de bir fazla. Ancak çok fazla içerik ve çok fazla kanal çeşitliliğiyle ilgilenmeyen standart beklentileri olan birçok aile için DVB-T tercih nedeni olabilir. Gelecek Türkiye' de ne getirecek pek bilinmez ancak şu an için sayısal uydu yayınlarının yakın gelecekte pek alternatifi yok gibi. Karasal uydu yayınlarının oturması ve yaygınlaşıp içerik olarak uydu yayınlarına dişli bir rakip olmasa bile azla yetinen aileler için iyi bir alternatif olması oldukça fazla zaman alacaktır.
Şu an için DVB-T yayınları için alıcı almak pek mantıklı gözükmüyor. Ancak bazı firmalar birkaç sayısal yayın türünü alabilen ürünleri piyasaya sürmüş durumdalar. Yani hem DVB-S hem de DVB-T yayınlarına uygun cihazları bulmanız olası. Ancak bu da ek maliyeti beraberinde getirmektedir. Şu an için bu tür bir maliyete değecek şartlar Türkiye'de maalesef oluşmuş değil.